słownik norwesko - turecki

Norsk - Türkçe

noen po turecku:

1. bazı


Bazı yılanlar zehirlidir.
Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
Konuşması o kadar uzun zaman sürdü ki bazı insanlar uyumaya başladı.
Bazı değerli taşlar akuamarin, ametist, zümrüt, kuvars ve yakuttur.
Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.
Bazı öğretmenler, öğrencilerinin üzerinde büyük bir etkiye sahiptirler.
Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Amcam her ne zaman gelse, o bizim için bazı güzel şeyler getirir.
Bir Alman gazetesi için yazarken bazı gramer halini datif haliyle değiştirmen gereken her birkaç cümle ya da İngilizce çevirisi ile değiştirmen gereken bir isim dilsel olarak makaleni daha ilginç yapacaktır.
Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü "₣" idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
Bob bazı kızların önünde tedavi edildiği için utandı.
O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.

2. birisi


Birisi bana söyledi.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
Birisi fark edene kadar planı gizli tutmak zorundasın.
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
Köpekli birisi, tepede bayağı yavaştı.
Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, " teşekkür ederim" diyebilirdin.
Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.
Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.
Birisi onu kurtarmalı, ya da o boğulacak.
En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.
Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
O kadar kötü birisi ki kimse ondan hoşlanmaz.
Birisi masanın üstünde yanan bir sigara bıraktı.

3. herhangi


Altıdan sonra olmak şartıyla herhangi bir zamanda olur.
Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
Onun hastalığını tedavi edebilecek herhangi bir doktor yoktu.
Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
Pazartesi hariç herhangi bir gün olur.
O, Amerikan demokrasisi hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildir.
İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
Mary'nin onu ne kadar çok sevdiği hakkında Tom'un herhangi bir fikri yok.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için "Aç"a tıklatın. Programdan çıkmak için "Çıkış"ı tıklatın. "Resim Düzeni" özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.
Ben onu diğer çocukların herhangi birinden daha çok seviyorum.
Herhangi bir sandviç istemiyorum.