słownik amerykańsko angielski - turecki

American English - Türkçe

fish po turecku:

1. balık balık


Emine balık sevmez.
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
Thames River'da balık tuttum.
Balık yemekten hoşlanır mısın?
Balık ve patates kızartması en ünlü İngiliz yiyeceğidir.
Balık istiyorum.
Yunuslar ve balinalar balık değildir.
Ben gerçek bir balık değilim, ben sadece tamamen bir peluşum.
Sıklıkla çiğ balık yeriz.
Lütfen, balık ve eti dondurunuz.
En iyi balık bile üç gün içerisinde kokar.
Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Avrupa Balık Haftası, 4 Haziran'da başlar.
Gölde çok sayıda balık var.