1. kelime
Bu kelimenin anlamını bilmiyorum.
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
İngilizcedeki en yaygın 100 kelime, Anglo-Sakson kelimeleridir.
Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
Anlamadığım birçok kelime var.
Bize bir kelime bile söylemedi.
Bu kontratın kelime kelime tercüme edilmesini istiyorum.
Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
Sözlükte bulduğum kelime budur.
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
O kelime onu mükemmel şekilde açıklıyor.
O benimkinin on katı fazla ingilizce kelime biliyor.
Birçok İngilizce kelime Latinceden türetilir.
2. Söz
Bu akşam geleceğim, söz!
Biriyle evlenmek ömürlük bir sözdür.
Onunla evlenmeye söz verdi, ama evlenmedi.
Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
O, her gün yazmaya söz verdi.
Yurt dışında seyahat söz konusu değil.
Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.
Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
Söz uçar, yazı kalır.
O dün gece onu karşılamak için söz verdi.
Söz gümüşse sükût altındır.
Dün gece onu istasyonda karşılayacağına söz verdi fakat o asla gelmedi.
Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
Ben söz veriyorum.
3. sözcük
Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin.
Anlamadığım bir çok sözcük var.
Impossible Fransızca bir sözcük değildir.
Bugün ben çok İspanyolca sözcük öğrendim ve "yanak", "çene" ve "diz" diyebiliyorum.
Bu sözcük Latince kökenli.
Sözcük kaybındayım.
Tureckie słowo "слово" (sözcük) występuje w zestawach:
Учим Турецкие слова